Vilnius
VILNIUS ÇAĞIRIYOR!
Vilnius, Sovyet güdümünden çıktığından beri değişip dönüşüyor, geleceğini emin adımlarla yazıyor. Yayın yönetmenimiz Çiler İlhan, kenti yürüdü.
“Bir Central Parkımız yok çünkü Vilnius koca bir parkın içinde.” Kısa seyahatim boyunca arkadaşım Sigita’nın bu sözünü düşündüm ve ona hak verdim: Vilnius, aşırı yeşil bir şehir.
Türk Hava Yolları’nın iki yıl önce Litvanya’nın başkentine direkt hat açtığını duyduğumda merak edip fotoğraflarına baktığımdan bu yana aklımda, Vilnius. Haksız değilmiş. 1990’da, Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını ilan eden ilk cumhuriyet olan Litvanya’da, yıllarca süren Sovyet işgalinin toplumsal travması hâlâ yerli yerinde. “Küçükken annem ve babamla sık sık sokak protestolarına katıldığımı hatırlıyorum” diyor, Justina. İnsanın annesi ülkenin en meşhur yazarlarından biri, Danutė Kalinauskaitė olunca, sanırım bu doğal bir sonuç.
Sonra Justina, kentin en lüks oteli Kempinski Hotel Cathedral Square’e ait üniformasını çıkarıp on yaş gençleşerek eski bir fabrika, şimdinin kültür kompleksi Loftas’a götürüyor beni. Loftas’ın bulunduğu Naujamiestis eski bir sanayi bölgesi. 2010’da bir grup vizyoner sanatçı ve mimar burayı kentin çekim merkezi, Soho’su yapmaya karar vermiş. Bölgeyi dönüştürmeye adanmış “Naujamiestis Devrimi”nde işler yolunda görünüyor. Sanırım buradaki tek turist benim. Litvanca şarkı sözlerine eşlik edememem ve siyah saçlarım beni ele veriyor. Sahnedeki tatlı sarı kafalar Garbanotas Bosistas’tan, topluluktan ve her yerden enerji ve sanat fışkırıyor – sakin görünen bu kent insanı ters köşeye yatırmakta usta. Sokak sergilerinden açık hava konserlerine 600 bin nüfuslu Vilnius’ta sanat ciddi iş; Litvanya Ulusal Tiyatrosu’ndaki bir dans performansında ülkenin “Çelik Manolyası”, cumhurbaşkanı Dalia Grybauskaitė ile fuayede karşılaşıvermeniz de işten değil ve elbette hatırlanacak bir anı.
Vilnius, azimli bir gezginin bir günde avcunun içi gibi belleyip yürüyebileceği büyüklükte. Eski Şehrin en önemli anıtı, ülke Katolikleri için büyük önem taşıyan St. Stanislav ve St. Vladislav Katedrali. Böylece en önemli meydan da Katedral Meydanı oluyor. Pek çok asil bu katedralde ebedi uykuda. Doğu Avrupa’nın en büyük eski şehri olan tarihi merkez 1994’ten bu yana UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde. Ortaçağdan kalma binaları ve Gotik’ten Barok’a mimari çeşitliliği ile küçük bir mücevher.
Vilnius’ta kediler ve köpekler baş tacı. Genç (görünen) büyükanneler, sanırım ki anneler işte iken parklarda neşeyle torun bakıyor; Özbek, Moldov bakıcı yok. Korna çalmak yok, acele etmek yok, rekabet var-yok, şimdilik. Özünde pek Avrupalı. Hala iki dünya arasında, komünizm uzak değil, kapitalizm daha yakın. Bir Viyana ya da Berlin-şıkı değil belki ama Gediminas ve Vokiečių (Alman) caddelerinde ağır bir baskı dönemini omuzlarından atmaya çalışan, hak ettiği üne kavuşma yolunda emin adımlarla ilerleyen, kaderini baştan yazan bu kentin yeni zenginleri ile karşılaşacaksınız. Tarih için Eski Şehir; (üç beş de olsa) gökdelensiz yapamam derseniz kentin geleceğine çapkınca göz kırpan “White Bridge” civarı ve içinden akan nehirler, ağaçlar, ormanlar, yeşiller… Doğu Avrupa sizi çağırıyor.
Neden şimdi, neden Vilnius?
*İstanbul’dan uçakla sadece iki saat.
*Vilnius Havalimanı kent merkezine çok yakın; sadece 15 dakika.
*Avrupa Birliği üyesi ama henüz diğer Avrupalılar kadar pahalı değil.
*Temmuz, Ağustos hatta Eylül, kışın -25leri bulan havanın en dost ayları.
*Gündüzler çok uzun; hava 22.00 gibi kararıyor.
*Sakin ama kıpır kıpır; restoran, kafe, bar, yerel tasarım dükkanları, sanat dolu; hele yazın.
Nerede kalınır?
Kempinski Hotel Cathedral Square: Kentin en lüks oteli. 1900’den kalma bina Eski Şehir’in kalbi Katedral Medyanı’nın tam karşısında. İspanyol şef Javier Lopez mutfakta, inovatif yaklaşımı ile klasiklere güncel yorumlar katıyor. kempinski.com/Vilnius
Radisson Blu Royal Astorija Hotel: Vilnius’un önemli yapı ve meydanlarından Belediye Binası’nın karşısında; tarihi bir binada. radissonblu.com/hotel-vilnius
Nerede yenir?
Carré Bar & Lounge; Vilnius’un Boğaz’sız “Reina”sı. Gediminas Caddesi 9
St. Germanin: Provence stilinde döşenmiş mekana özellikle terası için gidilir. Literatu Caddesi 9
Mykolo 4: Çağdaş Litvanya mutfağı. mykolo4.lt
Jurgis ir Drakonas: Eski Şehir’in arkalarında, enfes bir pizzacı. “Hip” ve “cool” gençlik buraya bayılıyor. jurgisirdrakonas.lt
Ne yapılır?
Alışveriş yapılır: Her sabah 10.00’dan itibaren Pilies Caddesi’nde harika bir pazar kuruluyor. “Litvanya’nın altını” amberlerden almadan dönmeyin. Sokak satıcılarından mücevhercilere, her formda, her yerde. Litvanya’nın kendine has keten tasarımları kentin dört bir köşesine yayılmış. Stiklių Caddesi iyi bir başlangıç.
Balon turları: Eski Şehir’den kalkan balonlarla kuş bakışı kent gezisi. ballooning.lt
Müze gezilir; Soykırım Kurbanları Müzesi (KGB) Litvanları anlamak için şart.
“Bir Sanatçı Cumhuriyeti” olarak Užupis
Užupis Litvanca, “nehrin öteki tarafı” demek; kente adını veren Vilnia Nehri’nin. 1997’de bölge kendini Užupis Cumhuriyeti olarak ilan etmiş ve kent içinde bir cumhuriyetçik olarak bohem varlığını sürdürüyor. Marşları, anayasaları, başkanları ve pek çok şeyleri var. 7000 nüfuslu Užupis “vatandaşı”nın 1000’i sanatçı. Anayasalarından: “Bir kedi, sahibini sevmek zorunda değildir ama ihtiyaç anında yardım etmelidir ” Öyle ya!
Nasıl gidilir?
Türk Hava Yolları’nın İstanbul-Vilnius arası her gün karşılıklı seferleri var. (thy.com)
Turist olmayın gezgin olun
YAPIN
Gediminas Kulesi yerine Vilnius Üniversitesi’nin içindeki, kentin 68 metrelik en yüksek çan kulesine tırmanın.
YAPMAYIN
Taksiye caddeden binmeyin. Yakın bir taksi durağını arayın; yoldan çevirdiğinizde taksiler daha pahalıya geliyor.
(Condé Nast Traveller Türkiye, Temmuz 2015)