Baden Baden Spa
SULARLA DANS
Yeraltından şifalı termal suların fışkırdığı, yer üstünde nehirlerin zarafetle salındığı spa kenti Baden Baden’da insan birkaç günde küllerinden doğabilir mi? Neden olmasın.
Yazı: Çiler İlhan
Isıtılmış masaj yatağımda tuzlanmış ve yosunlanmış olarak yatıyorum. “Kokmuyor yosun çünkü en iyisi,” diyor terapistim. Anika Organik Detoks Bakımı’nda gereksiz hücrelerden arınıp canlanıyorum; amaç bu. “Dekoltenizi ellemiyorum çünkü deriniz ince; yarınki Sisley Phyto Aromatik Yüz Bakımı’nda bu bölgeye peeling yapılacak,” diyor, Sabine.
Ertesi gün yüzüm ve ruhum, bir koku bayramındayız. Temizleme, peeling, sıcak havluyla gelen lavanta esansı, serum, (cildi güçlendirdiği ve burnum hassas olduğu için terapistim Birgit tarafından seçilen) siyah gül kokulu göz maskesi, ellere güllü kremle masaj… ama konsantre olamıyorum çünkü ayaklarım anlamsız bir üşüme telaşında! Buz gibiler. Derken Birgit ayaklarımı ısıtılmış havlulara sarıp üstüne (organik) folyo geçiriyor; derin bir uykuya dalıyorum. Seans bitince bunun standart prosedür olmadığını, beni rahatlatmak için yaptığını söylüyor; biliyorum. İyi terapistlerin kalpleri açıktır.
Kendini bir başkasının ellerine teslim etmenin hepten rahatlatıcı bir etkisi var. Birilerinin sizi tatlı tatlı çekiştirip “şimdi şu bakımınız var, şimdi dinlenme; şimdiyse yemek zamanı” demesi insanı bebekliğine götürüyor; annenizden sonra size kim böyle bakmıştı?
1923’te Oetker ailesinin satın aldığı, Avrupa grand hotel geleneğinin temsilcilerinden 143 yıllık Brenners Park-Hotel & Spa, ana otel binasının yanındaki yüz yıllık nefis binayı 15 konaklama, 15 terapi odalı bir spa cenneti, Villa Stephanie olarak açtı bu yıl. Almanya’nın en büyük milli parkı Kara Orman’ın eteklerindeki bu yemyeşil otelde 5000 metrekareye kurulmuş Villa Stephanie, detoks ve beslenme; güzellik bakımları; duygusal denge; medikal merkez hizmetleri veriyor. Saunadan kapalı ve açık havuzlara, kick boxing‘den yogaya, shiatsu‘dan fizyoterapiye, güzellik merkezine; donanımlı bir spa, burası. Konsültasyon sonucunda ihtiyaç duyulduysa, programınıza, medikal merkez görüşmeleri ve tedavileri de dahil ediliyor. (Aşırı uzun ve aşırı yakışıklı) Doktor Harry F. König’in idaresindeki medikal merkez Haus Julius’da diş ve estetik kliniği, dahiliye uzmanları, kardiyolog, jinekolog, göz doktoru, fizyoterapi ve beslenme danışmanları, koruyucu check-up hizmeti var. Daha olmadı, ortaklık yaptıkları hastanelere yönlendiriliyorsunuz. Villa Stephanie ve Haus Julius bir arada var olarak “sağlığa yeni ve bütüncül bir yaklaşım” getirmek istemiş; doğu bilgeliğiyle batının modern tekniklerini harmanlıyorlar.
İyi haber, 45 dakikalık detaylı vücut analizinden sonra, spa müdürü Peter’dan geliyor: Yaşınıza göre (insan 40’ından sonra duymaya başlıyor bunu; “yaşınıza göre”) kas, yağ, su, protein, mineral her şey perfekt yalnız göbeğinizde bir miktar yağ tespit ettik. Az miktarda da olsa yogasından, yüzmesinden vazgeçmeyen, insani ölçülerde yiyen biri için çok şaşırtıcı bir durum değil belki bu sonuç; göbek de doğumdan mimli. Asıl golü Dr. Yusuf’dan yiyorum: Yüzüme bakıp “doldurulacak” tam sekiz nokta bildiriyor! Doktor Yusuf Yıldırım Almanya’da büyümüş, 38’inde olup 28’inde gösteren, bilgili ve harika bir insan. Ameliyatsız/medikal estetik yapıyor. Plastik cerrahi okumuş, medikal estetiğe on yıl önce başlamış ve kendisini bile şaşırtan bir hızda başarı yakalamış. “Yüzün içini dışını bilirim; ona şekil vermek bana göre sanattır” diyor ve gösterdiği “öncesi/sonrası” fotoğraflarına bakıp bu kadar doğal bir estetik müdahale görmediğime emin oluyorum. Doktor Yusuf’un Stutgart’ta kliniği var; iki yıldır ise burada haftanın iki günü randevulu çalışıyor. Ben ortalama 3500 Euro’ya, 45 dakikada çıkarmışım; ameliyatsız, botokssuz; dolgu ile. Bir buçuk yılda bir tekrar doldurulmam da yeterliymiş; çok fena değil.
Shiatsu terapistim Jürgen, “gerginlik yok bedeninizde,” diyor; elbette; buhar banyosu, orman manzaralı havuz, cilt bakımı derken İstanbul’dan taşıdığım zararlı duygulardan eser kalmamış olabilir. İltifatı alçakgönüllülükle kabul ediyorum. O gün Peter beni Kara Orman’a yürüyüşe çıkarıyor. Ruhestein’dan başlayıp 1000 metreye keçi gibi tırmanarak analizinin doğruluğunu kanıtlıyorum, ikimiz de memnunuz; o halde tepede sosis ve birayı hak ettim!
Hep spa’dan bahsettik ama otel servisi perfekt. Frette sabahlıklar, iki Michelin yıldızlı Brenners Park Restaurant, dokuz lüks otele sahip köklü Oetker ailesi mensuplarından Bergit Kontes Douglas’ın elinden çıkma zarif dekorasyon, yatağınızın başucuna konmuş prizler… derken; ben yanaşmadım ama burada Dijital Detoks da yapılıyor. Cep telefonunuzu kapatmanın ötesi; tek düğmeyle odanızı elektrik şebekesinden ve WiFi titreşimlerinden arındırıyorsunuz (duvarlar buna göre yapılmış).
12 termal kaynağa sahip, yaşamın sakin, evlerin muhteşem, gelirin yüksek olduğu Baden Baden insanı büyülüyor. “En az on-on beş gün kalınmasını tavsiye ediyoruz” diyor Peter. “Sadece dinlenme, yenilenme, iyileşme sağlamak değil; misafirlerimize eve götürecekleri, uygulanabilir sağlıklı alışkanlıklar kazandırmak istiyoruz.” Avrupa’nın ikinci en büyük opera ve konser salonu, Fabergé ve Frieder Burda müzeleri; 1877’den kalma, termal suda geleneksel banyo deneyimi sunan nüdist Friedrichsbad; Riesling üzümleriyle yapılan müthiş beyaz şaraplar; karlı günü az olsa da bir kayak pisti… On gün değil, on ay kalsam ancak yetecek bana. “Tatilden yeni dönmüş gibi görünmelisiniz!” İşin sırrı bu, Doktor Yusuf’a göre. Henüz “doldurulmaya” niyetim yok ama tatilden dönmüş gibi görünmek için en kısa zamanda Baden Baden’a tekrar gitmeye niyetim kesinlikle var. brenners.com
THY (thy.com) 30 Haziran’dan bu yana İstanbul Atatürk-Karlsruhe/Baden Baden havalimanları arasında haftada dört gün uçuyor (2,5 saat). Kent merkezi havaalanına 20 dakika.
(Condé Nast Traveller Türkiye, Aralık 2015-Ocak 2016)