Montreal

MERCI MONTREAL!

Soğuklar bastırmadan bu kuzeyli Fransız’la tanışmanın ve gelecek yılın caz festivali için şimdiden plan yapmanın tam zamanı.

Yazı: Çiler İlhan
Fotoğraf: Serkan Eldeleklioğlu

Gördüğümüz her yeni şehri bildiğimiz bir şehre benzetmeye çalışırız, insan zihni böyle rahat eder; ne gereksiz. Oysa Montréal’i bir Taocu edasıyla düşüncelerden arınmış, önyargısız, meditatif (ve gerektiğinde hiperaktif) bir ruh hali ile gezmek gerek. Kanada’nın nev-i şahsına münhasır Québec eyaletinin en büyük kenti, bakmayın siz sokakta bolca İngilizce duyduğunuza, bildiğiniz Fransız.

Rahat, mimariye, sanata iliklerine kadar düşkün ve alabildiğine “hipster” Montréallilere, yıl boyu festival… Bununla birlikte yaz ve sonbahar, kenti birden cazın merkezi yapan Montréal Uluslararası Caz Festivali başta olmak üzere Grand Prix’den Just for Laughs komedi festivaline, sanatın peşine uzaklarda düşmek isteyenler için ideal ziyaret zamanı.

Montréal’de ne olmak isterseniz, var. New York’un hipster Williamsburg’una cevabı, Mile End. Londra’nın eski endüstri bölgelerinden, son yıllarda mutenalaşan Hackney’sine cevabı, Griffintown. Plateau ise kalbimi bıraktığım semt: 1900’lerden kalma, dışarıdan merdivenli renkli evleri, bakımlı, yeşil sokakları ile bohem ve biraz daha konfor peşinde olanların tercihi (gözüme, bitmemiş romanları bitirmek için ideal göründü). Tarihi 1642’ye dayanan Vieux-Montréal de (Eski Montreal) Eski Liman’ı, kentin Katolik geçmişinin çok önemli bir parçası ve simgesi, muazzam Notre Dame Kilisesi, dar sokakları, zanaatkarları,  şık butik otel ve restoranları, kafeleri ile kentin “hit list”inde. Hemen minik bir tavsiye: Eski Şehir’de turistlerin yaptığı gibi doğu yakasında değil, daha şık ve yerel batı yakasında vakit geçirin.

Montréal adası üzerindeki bu artistik şehrin orta yeri, dağ. Her yol, kente mütevazı ama gururlu bir kraliçe gibi tepeden bakan Mont-Royal’e çıkıyor sanki. Tabelaların Fransızcadan İngilizceye döndüğü, varlıklıların, İngiliz kökenlilerin, expat’lerin, diplomatların yaşadığı şık Westmount semti Harry Potter filmlerinden fırlamış gibi. Alışveriş için Hermès, Dior, Prada gibi markaları barındıran uzun Sherbrook Caddesi’nin yolunu tutun; altında bir adet Tiffany mağazası bulunan Ritz-Carlton Montréal ve karşısındaki über-lüks rezidans Le Château Apartments da bu caddede. Az biraz Beyoğlu kokan, tiyatro, restoran, kafe, yerli halk ve turist dolu Quartier de Latin uykuya hiç düşkün değil; uzun Saint Catherine Caddesi (Doğu) üstünde sayısız mekan barındıran Gay Village de.

Montreal Uluslararası Caz Festivali’nde, THY’nin sponsorlardan biri olduğu Jamie Cullum konserinde tere ve coşkuya bulanmış sanatçının dediği gibi, Merci Montréal; büyük kentlerin gittikçe birbirine benzediği bir zamanda özgür ve özgün olduğun için.

Nerede kalınır?

Ritz-Carlton Montréal: Kentin en lüks caddesinde, hizmet mükemmel. ritzmontreal.com
W Montréal: Eski Montréal’de ideal konum; barı Wunderbar hep canlı. wmontrealhotel.com
Hôtel Le St-James: Eski Montréal’de; 1870’ten kalma etkileyici binasında, kentin grande dame’ı. Sahipleri Kanadalı ve nasıl denir, servis biraz “Fransız”. hotellestjames.com
Le Saint Sulpice Hôtel Montréal: Butik otel sevenlere; tarihi kentte. lesaintsulpice.com

Nerede yenir?

Toqué!: Şef-ortak Normand Laprise, efsane. Taze ve yerel ürünlerle en iyi Québec mutfağı deneyimi ve mükemmel bir şarap listesi. restaurant-toque.com
Europea: Şef Jérôme Ferrer’in elinden çıkma yaratıcı degüstasyon menüsünü deneyin. Esaslı Fransız; mekanın kendisi de yemekler kadar güzel. europea.ca
Bevo Bar + Pizzeria: Nefis pizzalar, canlı ortam. bevopizza.com
Cafe Parvis: Atıştırmalıkları, kahveleri, tatlıları enfes; kitlesi cool ve hip. Dışarıdaki küçük terasında ya da içeride saatlerinizi geçirebilirsiniz. cafeparvis.com
St Viateur Bagel: Mile End bölgesindeki tarihi fırın 1957’den beri haftanın yedi günü, 24 saat, kentin en meşhur bagel’larını yapıyor. stviateurbagel.com
Cafe Olimpíco: Mükemmel kahveler, açık bir televizyon, 1970’ten bu yana gerçek bir mahalle kahvesi. Mile End bölgesinde, elbette İtalyan mahallesine yakın! cafeolimpico.com
Not: Turistik ama şart; Poutine yemek! Patates kızartması üstüne peynir, sebze, et ve sos (birkaç farklı sosu var fakat klasik olan, Poutine sosu ve tam bir “hang over” yemeği). poutineville.com

Ne yapılır?

Yeraltı Şehrİ Réso: Kent için büyük ticari önem taşıyan Expo 67 esnasında metronun Bonaventure durağı ile Château Champlain Hotel ve merkez istasyon gibi yapılarla bağını sağlamakla başlayan yer altı şehri bugün alışveriş merkezlerini, apartmanları, otelleri, bankaları, müzeleri, üniversiteleri, metro, tren istasyonlarını ve daha pek çok yapıyı birleştiren 32 kilometrelik bir ağ. Turistik atraksiyon olarak ilgi çekse de kışın -20’leri bulabilen Kanada soğuğunda fonksiyonel olduğu kesin.
Doğa: Başta Mont-Royal tepesi olmak üzere Montréal Botanik Bahçeleri, St Helene ve Notre Dame adaları, Jean Drapeau Parkı.
Kültür: Eski Şehir, Notre Dame Kilisesi, Montreal Güzel Sanatlar Müzesi, Arkeoloji ve Tarih Müzesi, güncel sanat için DHC / ART, Grand Bibliothèque, filmden reggae’ye, fotoğraftan burleske festivaller, festivaller… (montreal.com/tourism/festivals)

Nasıl gidilir?

Artık çok kolay; İstanbul-Montréal arası THY’nin Salı, Cuma, Pazar karşılıklı direkt uçuşları var. (thy.com)
Turist olmayın gezgin olun

Turist olmayın gezgin olun

YAPIN
Plateau’da üstünde adı yazmayan enteresan bar Big in Japan’i bulun. İçkiniz bitmediyse şişenizi bara teslim edin, sonraki gidişinizde içmeye devam edin.

YAPMAYIN
Schwartz’s Charcuterie Hebraique du Montreal’de sıra beklemeyin. Hemen karşısındaki, müzisyen Leonard Cohen’in de favorisi Le Main Deli & Steakhouse’un füme etleri de bir o kadar güzel.

(Condé Nast Traveller Türkiye, Ağustos 2015)